22 Nisan 2012 Pazar

Karışık Bişeyler




Bir ömür yaşanır mı biriyle
Katlanamaz olmuşken her şeye
Ne sevebileceğin biri yüreğinde
Ne de seven birinin gönlünde
Peki yalnız yaşanır mı kendinle
Yaşanamaz derler fikrimce
Ömür dedikleri beraberce
Yaşam dedikleri sevgiyle
Ben beni bile tanıyamazken
Sen seni bilemezken
Yürekler birbirini severken
Bir nefeslik ayrılmak bile istemezken
Eksiktir bazı şeyler hayatımızda
Her zaman böyle gelir bize aslında
Ne zaman tam olduğunu sandığımızda
Bırakıverir bizi ardında
Bağlanmayacaksın öyle her şeye demişler
Bağlanmak kimilerince zor bir meseleyken
Bağlı kalmak özgürlüğü elinden alınmış gibi hissedilirken
Bazılarına göre bu su içmek kadar kolaydır aslında
Bağlanmak iyi gibi gözükse de 
Bırakmak zordur bağlanılan her neyse
Bırakmak bitirmektir aslında
Bitirmek ve yeniden başlamak her şeye
Bir başlangıçtır yenisinden hem de
Başlangıçtır hiç dokunulmamış bir yaşama adım
Ne o ne bu ne hiçbir şey
Ne sen ne ben hiç kimse
Ne şimdi ne sonra hiç bir zaman
Tek ve en önemlisi yaşadığını hissedebilmek aslında...


18 Nisan 2012 Çarşamba

Güven

Güven, güven, güven...
Annene ,babana ,kardeşine ,ailene ,çevrene ,insanlara güven...
Hazır yiyecekler aldığımız marketlere güven, dışarıda yemek yediğimiz restaurantlara güven...
Her şeye güvenmek istiyoruz ama bir şekilde o güvenimiz sarsılıyor.

Değil sevdiğimize güvenmek artık babamıza bile güvenemiyoruz bu devirde. "Babana bile güvenme" lafını doğruluyoruz artık.

Bu yazıyı yazmakta ki amacım son zamanlarda "şu marka da şu madde yüzünden insan sağlığına zararlıymış ", "şu madde bulunan yemekleri tüketmeyin, şu zararları var, şu markalarda var"... bu şekilde uzunca yazılar yazılmaya başladı.

Hayat güven duyulmadan yaşanabilir mi?
Güvenmediğimiz birini karşımıza alıp dahi konuşur muyuz?
Ya da ne bileyim güvenme duygusu gereksiz bir duygu mu?

Bana sorarsanız eğer...

Güven sevmekten önce gelir. Bir bebek doğduğunda tek başına kalsa nasıl yaşar. Ne kimseyi severek doğar ne de daha sevmek nedir bilmez. İlk öğrendiğimiz şey güvendir. Doğarız ve annemizin ,babamızın güvenli kanatları altında yaşarız. Yavaş yavaş anlarız ki ilk başta güvenmeli, sevmeden önce.
Bir düşünün bir insanı güvenmeden nasıl sevebiliriz. 
Olmaz.
Olamaz.

Güvenmek zor mesele...
Hele bir de insanlara olan güvenin sarsılmışsa bir kere...
Ne kadar denersen dene olmaz...Bir türlü sarsılmaz güveni bulamazsın yeniden.

En sevdiğin insan seni bırakmışsa, üzmem demesine rağmen üzmüşse seni, ayrılamam senden deyip ilk giden o olduysa biter orada güven..
Eksik bir duygudur artık sizde güven.

Yaşanmıyorsa güvensiz, hayatta yaşama isteği bırakmıyorsa...
Her tuttuğunuz dal elinizde kalıyorsa...
Yediği içtiği şeylere bile güvenemiyorsa insan...

Hayat bu deyip boş mu vermeli yoksa hayatı mı boş vermeli?

Her şeye rağmen güvenmeli mi yoksa artık her şeye güvenmeden mi yaşamalı?



17 Nisan 2012 Salı

Her Şey Yeniden

Her şeye yeniden başlamak zor olsa da
Bazen yeniden başlamak gerekir, her şeye

Bırakırsın bazen ardında her şeyi
Bıraktın sanırsın aslında
Öyle kolay bırakılmaz her şey
Bırakılamaz
Bağlanmışsan sen ona sıkıca ,sımsıkı
Ne en keskin bıçak ayırır o bağı
Ne de uçsuz bucaksız deryalar

Her şeye yeniden başlamak gerekir bazen
Sevmek, sevilmek...

Özlersin umarsızca her dakika her saniye
Kalbin parçalanır o yokken yanında
Nefes alamaz
Haykıramaz
Kızamaz
Koşamazsın peşinden
Ama kalbin ondadır işte
Onla birlikte gitmiştir her şeyin
Kalbin dedim ama bakma
Kalp değildir giden aslında
Yüreğindir.
Yürektir sevdalandıran
Ve yine yürektir sevdanın o dayanılmaz acısını yaşatan

Her şeye başlamak gerekir bazen yeniden
Dayanmak kedere

Anlamazsın neden yalnız olduğunu
Neden her şeye tek başına göğüs germek zorunda olduğunu
Anlamazsın insanlar neden böyle
Nasıl bu kadar acımasız ve kindar
Nasıl bencil ve kaba
Ama dayanırsın
Dayanmalısın
Ve dayanman gerektiğini her zaman hatırlamalı

Her şey yeniden başlar bazen
Umut dolu, sımsıcak

Hayat ne zor ne kötü demişsindir bir zamanlar
Kapatmışsındır kapılarını her şeye
Ne sevgi istemişsindir ne de dostluk
Ama bulmuştur seni işte
Sevgi de dostlukta
Ya da bulmamışsa
Kendini kandırma
Elbet gelir zamanla
O mutlulukta, o aşkta...


Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.
Işığı gördüm korktum, ağladım.
Zamanla ışıkta yürümeyi öğrendim.
Karanlığı gördüm,korktum.
Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi, ağladım.
Yaşamayı öğrendim.
Doğumun hayatın bitmeye başladığı an olduğunu,
Aradaki bölümün ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.
Zamanı öğrendim, yarıştım onunla.
Zamanla yarışılamayacağını,
Zamanla barışılacağını zamanla öğrendim.
İnsanı öğrendim.
Sonra içinde iyiler ve kötüler olduğunu.
Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük olduğunu.
Sevmeyi öğrendim
Sonra güvenmeyi
Sonrada güvenin sevgiden kalıcı olduğunu
Sevginin,güvenin sağlam zeminine kurulduğunu öğrendim.
İnsan tenini öğrendim.
Sonra tenin altında bir ruh olduğunu öğrendim.
Evreni öğrendim.
Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.
Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek
Gerektiğini öğrendim.
Ekmeği öğrendim.
Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini.
Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar
önemli olduğunu öğrendim.
Okumayı öğrendim.
Kendime yazıyı öğrettim sonra
Ve bir süre yazı kendimi öğretti bana.
Gitmeyi öğrendim.
Sonra dayanamayıp dönmeyi.
Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...
Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta.
Sonra kalabalıklar birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.
Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine vardım.
Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi..
Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.
Namusun önemini öğrendim evde.
Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu öğrendim.
Gerçek namusun günah elinin altındayken günaha el sürmemek gerektiğini öğrendim.

Gerçeği öğrendim bir gün.
Ve gerçeğin acı olduğunu...
Sonra dozunda acının yemeğe olduğu kadar hayata da "lezzet" kattığını öğrendim.
Her canlının ölümü tadacağını,
Ama sadece bazılarını hayatı tadacağını öğrendim.


Ben dostlarımı ne aklımla ne de kalbimle severim.
Olur ya...
Kalp durur...
Akıl unutur...
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur ne de unutur...

MEVLANA




16 Nisan 2012 Pazartesi

Hayat sadece yapılan hatalardan ibarettir diyebilir miyiz? Ya da diyebilir miyiz seçimlerimizden ibarettir.