11 Temmuz 2012 Çarşamba

İç Yolculuk

Sabah olmuş gökyüzü masmavi
Açıyorum yeni bir güne daha gözlerimi
Ve acaba neler olacak bu gün diye merak ediyorum
Kimler şehit olacak, kimler kaza geçirecek
Kimler yeni bir yuva kuracak, kimin bir evladı olacak,
Alıyorum elime bir kitap ve okuyorum doyumsuzca

Bir satır neler hatırlatıyor insana diyorum
Neler hissettiriyor insana şu bir satır
Anılar geliyor dört bir yanıma
İnsan misali hem iyileri hem kötüleri
Unutmak istersin olmaz bazen
Ağlamak istersin durmadan, duraksamadan
Ağlamak varolmaktır aslında
Ağlamak hissetmektir insanlığını
Ve kıta düşer aklıma...

       Kimileri bir hiçken..
       Başkası için her şeysin
       Her şey olmayı umarken
       Bir bakıyorsun ki hiçsin..

Yaşadığın binlerce duygu hissettirir kendini
Boğulursun aralarında, sıkar bunaltırlar seni
Her hücrene işlerler sonra, yok etmek istercesine
Yok olmak isterken bir yandan istemezsin delice
Sonra bir mısra daha düşer aklıma:

       Merhaba..ben senin için kendisinden vazgeçen
       Hayatta her şeyi karşına alan
       Senin için gecelere dost, gündüzlere düşman olan
       Bir tarafa saçının telini diğer tarafa dünyayı koyacak olsalar
       O tek bir saç telini seçecek kadar çok seven insanım!..
       Tanıştığıma memnun oldum. Peki ya sen..
       Sen kimsin?

Keşke dersin her şeye,
Keşke her şey daha farklı başlasaydı,
Başlangıcı değiştirebilseydim
Keşke doğumum bile normal olsaydı,
Belki de doğmadan ölseydim
Yok yok hayat her şeye rağmen yine de yaşamaya değer
Gün doğumunu görmek, bakmak tadına her meyvenin
Rüzgarı hissetmek teninde ve duymak yeni doğan bir bebek sesini
Ama işte deyiveriyor insan sıkıntıları yüzünden
Gerçekten de her şey farklı başlasaydı farklı olur muydu?
Bilemiyorum hiç bir şey
Çok karışık bana göre her şey
Ve dökülüyor mısralar yüreğimden:
        Ben herkes gibi görünmeye çalışan
        Hayatta her şeyi olmasa bile karşıma alan
        Senin için dostunu dost, düşmanına düşman bilen
        Kendi göz yaşımla birlikte yok olup giden her geçen gün
        Karşılık beklemeden seven var mı diye düşünen,
        Onca acıya ve üzüntüye rağmen sarılan hayata, sımsıkı
        Yardıma, sevgiye muhtaç olduğunda her daim yanında olan
        Bir tarafa kainat, diğerine seni koysalar
        Yine de beni mutlu eden, seni isteyen insanım!
       
       Memnunum tanıştığıma
       Ne çok beklettin beni
       Sevmem ki beklemeyi ben
       Derdimin dermanı sen
       Gel yüreğimin tam ortasına
       En güzel yerini sana ayırdım, en genişinden
       Hoş geldin ve umarım hoş kalırsın..

Diyorum kimsenin duymayacağını bile bile
Sanki bana söylenmişcesine

Bazen diyorum insanları dışıyla bir olsa içi
Bir olsun ki kim aslında ne diyor onu bilebilsek
Bilebilsek onları acı sözler söylemeye iten nedenleri
Söyleyebilsek en yakınımızdakine her şeyimizi
Hiç korkmadan, utanmadan, ne der demeden
Ah be,keşke,ah keşke farklı olsaydı her şey
Daha huzurlu ve güzel geçseydi günlerimiz
İnsanoğlu işte,yetmiyor,yetinmiyor azıyla
Yetinemiyor çoğunun varlığını bildikçe
Şimdi en yakınım dediklerimi çağırsam karşıma
Söylesem ve söyletsem her şeyi
Anlatsak ne var ne yok içimizde
Ve baştan temiz bir sayfada
Yazsak bu en güzellerini
Anıların en temizlerini
Kalmasa içimizde ne bir kin ne de öfke
Ve bitse her şey başlangıçtaki gibi
Her şeyin başına dönsek
Ben olan ben, kendim
Unutsa yapılan haksızlıkları, adaletsizlikleri
Görmese artık çirkin şeyleri
İçimden söküp atabilsem kinimi, kederimi, öfkemi
Bıraksam bir sandala ve aleve versem
Gitse bilinmeyen diyarlara, bulunmasa
Ve sevsem tekrar beni kıran ve üzen herkesi
Sevsem bana kötülük ettiğini bilmeyip edenleri
Sevsem eleştirilmeyi hazmedemiyor deyip asıl kendi edemeyenleri
Sevsem herkese ve her şeye rağmen

Bakmayın böyle söylediğime siz
Ağzım böyle söyler ama yüreğim el vermez kızmaya
Kinim bekleyemez içimde
Gözlerimin yaşıyla süzülüp gider
Ve buharlaşır evrenin sonsuzluğuna
Sözlerimi verin yorgunluğuma
Verin bıkkınlığıma
Siz iyi olun ve hep öyle kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder